Yeni ürün
Dikkat: Stoktaki son ürünler!
Stoka gireceği tarih:
45’lik derginin ikinci sayısı çıkalı 10 gün olmuştu. Şimdi yeni sayı için yazmak gerekiyordu. Aklım fikrim anılarda olunca ne yazacağımı kara kara düşünmeye başladım. Erken yatıp sabah 4’te kalkmalar. Uykuyu alıp yazmaya çalışmalar… Hiçbiri olmadı. Üçüncü sayıya yazı yazamıyordum. Sonra imdadıma 45’liğin kuruluş hikayesi yetişti. Ne yazacağımı bulmuştum.
Her şey 94 Şubatında bar açmaya karar vermemizle başladı. Mart sonu doğru yeri bulunca tadilata başladık. Hummalı bir çalışma içerisindeydik. Birçok işi anlamamamıza rağmen kardeşimle üstlenmiştik. Geceleri yer tahtası üzerinde katalitik sobayla bazen uyuyup bazen cila yapıyorduk. Üçüncü ortağımız Umut’un evi yakındı. Kardeşim arada Umut’a gidiyordu. Açma zamanı yaklaşmıştı. 16 Nisan gece sabaha kadar çalışarak her şeyi bitirdik. Cepte kalan son parayla kendimize takım elbise alıp biz de açılışa hazır hale geldik. Çok heyecanlıydık. Açılış ummadığımız kadar güzel geçti. Yorgun ama mutluyduk. Bizi zor bir sürecin beklediğini biliyorduk. 6 ay boyu Harman Bar adı altına canlı müzik yaparak geçirdik. Yaklaşık bir yıl sonra Suat’ı da aramıza alarak, barı 45’lik ismiyle açtık.
Nostalji yerli ve yabancı çalıyorduk . Suat kabindeydi. 5 -6 ay böyle devam ettik sonra Suat’la dostça yollarımızı ayırdık. Artık
Kardeşim Erdoğan’la devam edecektik. Rock bar yapmaya karar verdik. 70’ ve 80’lerden Rock ve Pop çalıyorduk. Cat Stevens’tan Pink Floyd’a, Metallica, Alphaville ve Abba’ya arşivimiz oldukça iyiydi. Oyuncular, yönetmenler, öğrencilere… Geniş bir misafir kitlemiz vardı. Zaman bize işle ilgili zorlukların üzerinden nasıl geleceğimizi öğretiyordu.
O zaman bar ruhsatları sabah 2’ye kadardı. 3 gibi evimizde olurduk. Biz gelene kadar annem evimizin terasında bizi beklerdi. Sabah anneme fark ettirmemeye çalışarak erkenden gösterilen Türk filmlerini seyrederdik. Bazen de He-Man, 101, Şirinler, Tom ve Jerry ve Bugs Bunny seyrederdik. Annem uyandığımızı fark eder ama fark etmemiş gibi davranırdı. Kahvaltımızı yapar yapmaz kendimizi tekrardan Beyoğlu sokaklarına atardık. Bu rutin böyle devam eder giderdi.
Artık işletmeci olarak kendimizi kanıtlamıştık. Doğru işler yapıyor ve bunun güzelliklerini yaşıyorduk. 45’lik herkes tarafından bilinen bir marka olmuştu. Haftada bir gün sadece Türkçe müzik yapmaya karar verdim. Ayla Dikmen, Tanju Okan, Berkant, Erol Büyükburç, Sezen Aksu ve Ajda Pekkan gibi sanatçılardan çalıyordum. Gelenler çok mutluydu. Haftada bir gün yetmemeye, her gün Türkçe nostalji müzik istemeye başladılar. Ben de Türkçe nostalji müziği iki güne çıkardım.
2008 Eylül ayı gibiydi. Çağan Irmak’ın Issız Adam adlı filmi çok tuttu. Çünkü bir Beyoğlu filmiydi. Beyoğlu’ndaki bar yaşamını ve insan ilişkilerini anlatıyordu. Filmde 45’lik ismi de kullanılınca akın herkes akın akın gelmeye başladı. Sonra olaylar gelişti. Artık kimliğimizi bulmuştuk.
Yaşasın Nostalji!
Henüz kullanıcı değerlendirmesi yok.